AKP'den İstanbul'a bir büyük ihanet daha..

İstanbul Beşiktaş’ta tapusunda korunması gerekli kültür varlığı şerhi bulunan alanın, çay bahçesi olarak işletilmesi için aylık 391 bin liraya kiralanması tartışmalara neden oldu. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tapusunda ‘korunması gerekli kültür varlığı’ şerhi bulunan bir alan A. Güner isimli şahsa 391 bin lira kira bedeliyle kiralandı. Söz konusu alan; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin imar haritalarında park alanı, Beşiktaş Belediyesi’nin imar planında ise “Kentsel Sit” alanında kalıyor.

AKP'den İstanbul'a bir büyük ihanet daha..


Kamu taşınmaz varlıklarının son dönemde ihale yoluyla satış veya kiralanmasına ilişkin tartışmalara bir yenisi daha eklendi. Yasal olarak “Tek bir çivinin bile çakılmasının mümkün olmadığı” Beşiktaş Dolmabahçe’deki 2.964 m2'lik yeşil alana ödenen yüksek ihale bedeli, bu arazinin önümüzdeki dönemde imara açılabileceği endişesine yol açtı.



Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü’nün 22 Haziran’da gerçekleştirdiği ihalede söz konusu arazi, yıllık yaklaşık 4,7 milyon TL’lik teklifle kiralandı. İhale öncesinde Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü’nün bu arazi için belirlediği aylık 25 bin TL muhammen kira bedelinin, böylesi yüksek bir teklifle aşılmış olması bazı itirazları da beraberinde getirdi.



İhaleyi kazanan şahıs tarafından “çay bahçesi” olarak işletileceği öğrenilen ve Gümüşsuyu’ndaki Atatürk Kütüphanesi’nin hemen yakınındaki araziye, yıllık yaklaşık 4,7 milyon TL’lik yüksek kira bedelinin hangi amaçla ödeneceği sorusu zihinleri meşgul ederken, bu konuda konuşulan kişiler “Herhangi bir yapılaşmaya gidilmeden bu haliyle çay bahçesinin 2 ayda yaklaşık 4,7 milyon kar etmesinin mümkün olmadığı” görüşünde birleşti. İhale şartnamesinde “Söz konusu kira bedelinin sadece yılsonuna kadar geçerli olduğu ve 2023 yılı itibariyle kira artışının 12 aylık ortalama TÜFE oranında belirleneceği” şeklindeki düzenlemelere rağmen, imara kapalı bu araziye yıllık 4,7 milyon TL’lik yüksek kiranın niçin ödeneceği sorusu yanıtsız kalıyor. İhaleyi alan şahsın imara kapalı bu araziye bu denli yüksek bir teklifi sunmuş olması, özellikle bölge sakinleri tarafından kuşkuyla karşılanıyor.

ARAZİ İBB'NİN ELİNDEN ALINDI

Gerek hukuki statüleri gerekse de imar durumu itibariyle tartışmaların odağındaki arazi, Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü’ne devrinden hemen önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) aitti. İhaleden kısa süre önce İBB’den devri alınan arazi, imar haritalarında “park alanı”, ve "Kentsel Sit" statüsünde gösterilmesine rağmen, hukuki statüsü göz ardı edilerek jet hızıyla ihaleye çıkarıldı.

İHALE MAHKEMELİK OLDU

İhale sürecine ilişkin itirazlar yargıya da taşındı ve yürütmenin durdurulması istemiyle İstanbul İdare Mahkemesi’ne mahalle sakinleri tarafından dava açıldı. Dava dosyasında geçmiş yargı kararlarına atıfta bulunulurken, ihale usulüne itiraz edildi. Söz konusu taşınmazın “… park ve sit alanı olduğu belirtilmeden kiraya verildiği” vurgulanırken; “Çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve imar uygulamalarıyla ilgili kamu yararını ilgilendiren konularda belde sakinlerinin kişisel menfaatlerinin ihlal edildiği” savunuldu.

SEÇİM ÖNCESİ RANT TELAŞI

Geçtiğimiz yıllarda gezi parkı protestolarının yaşandığı dönemde benzer ihaleler yapılmış; vatandaşların, meslek odalarının, sivil toplum örgütlerinin yoğun itirazları sonucunda pek çok ihale yargı yoluyla iptal edilmişti. Seçim sürecinin yaklaştığı bu dönemde, Taksim çevresinde yeşil alanların yeniden ihaleyle satılabilecek olması, tartışmaları da beraberinde getirdi. Son dönemde anketlerde hızla kan kaybeden AKP’nin, usulsüz ihaleler yoluyla yandaşlarını zengin ettiği iddiaları kamuoyunda sıklıkla gündeme geliyor.