İlber Ortaylı'dan yabancıya mülk satışı isyanı. Adam Türk olmayana arazi satıyor ev satıyor. Böyle enayilik olur mu!

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye’de yabancılara mülk satışına sert çıktı. Ortaylı; "Adam oturuyor, arazi satıyor, ev satıyor Türk olmayana. Kimse sesini çıkarmıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir enayilik olur mu?” dedi…

İlber Ortaylı'dan yabancıya mülk satışı isyanı. Adam Türk olmayana arazi satıyor ev satıyor. Böyle enayilik olur mu!


Ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı Antalya, Muratpaşa Belediyesi'nin etkinliğine katıldı.

Burada yaptığı konuşmasında yabancılara mülk satışıyla ilgili sert eleştirilerde bulunan Prof. Dr. Ortaylı açıklamasında şunları söyledi:

KİMSE SESİNİ ÇIKARMIYOR. BÖYLE BİR ENAYİLİK OLUR MU

“Güzel bir Antalya var. 40 sene evvel böyleydi bu. 40 yılın içinde önce olur olmaz yere herifler bina yapıyor. Hiç kimse de 'Bu herif bu binayı buraya niye yapıyor? Bu benim tabiatımı kirletiyor. Ben buraya tabiat için geldim' demiyor. Böyle tuhaf bir toplum. Bunun okumuşu da böyle cahili de böyle.

Sonra adam oturuyor, arazi satıyor, ev satıyor Türk olmayana. Kimse sesini çıkarmıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Urfa'da arazi alıyor. Böyle bir enayilik olur mu? Sen orayı sulamak için 2 nesil enflasyonda yaşamışsın; 'Keban Barajı, Atatürk Barajı yapacağım' diye. Onlar beleş olmuyor. Enflasyonda yaşadık ve buna ses çıkarmıyorsun"



TÜRK TOPLUMU İKMALE KALDI

Türkiye'nin çok partili hayatın son 40 yılında iyi imtihan veremediğini söyleyen Prof. Dr. Ortaylı, “Bunu söylemek zorundayız. Bunu söylüyorum ama insan hayatında da toplum hayatında da böyle şeyler olur. Topallamalar çok olur. Ümit kırmanın gereği yok, akıllıca hareket etmek zorundasınız" dedi.

Türkiye'de seçmen sorumsuzluğu olduğunu kaydeden Ortaylı, “80'lerde beliren beleşçi bir karakter tipi çıktı ortaya yani beleşe alışıyorsun. Nepotizme alışıyorsun. Şu veya bu şekilde iş buluyorsun, onun bunun hakkını yemeye alışıyorsun. Bunlar ahlak ama bir mekanizma bu ve buna göre bir basın doğuyor. Buna göre bir tırtıkçı yapılanma doğuyor. Buna göre bir akademik bünye doğuyor. Türk toplumu ikmale kaldı. Şimdi ikmalde nasıl düzenleyeceğiz, onu düşünün. Bazı şeyleri düzenleyemezsek vatandaş inisiyatifini ele alamazsak kendimizi ispat edemezsek göstermezsek basit mahalle içi, aile içi dedikoduların dışında daha çok sesini duyuracak bir topluma dönüşemezsen böyle" diye konuştu.